Duygularımızın en güzel tercümesi nedir sizce? Duygularımızın tercümesi var mıdır ya da ? Durun durun aklınızı biraz daha karıştırayım: Duygularımızın ne kadar farkındayız aslında? Ne kadar farkındayız ki bir tercümesi olsun. Ne ölçüde tercüme edebiliriz bir de o var :) Bu soruların ardı arkası gelmez. İrem'den yola çıkalım o zaman!
Ben hep aynı kalıp duygularım olduğunu ve sadece bu duygular çerçevesinde yaşadığımı ve cidden 'yaşadığımı' zannerdim. Sonradan hem de çok sonradan (yaklaşık olarak 20'li yaşların başı) anladım ki ben ne yaşadığımın farkında bile değilim! Öfkeleniyorum ama öfkeme gözyaşlarım eşlik ettiği için üzüntü sanıyorum. Öfkeme illa yumruklar mı eşlik etmeliydi sanki. Üzüntümde mutlaka gözyaşlarım mı yanımda olmalıydı? Ben her yerde olduğu gibi duygularımda da kalıpyargılara uymak zorunda mıydım? Duygularım bile benim için biricik olamayacak mıydı? Bari duygularım konusunda bir fikir sahibi olayım. En azında orada özgür gezeyim. Korkum da olsun yanımda, öfkem de, üzüntüm de,sevincim de. Birini bile almadan yolculuğuma devam etmek istemiyorum. Onları da zaten İremce yaşamak istiyorum.
Çoğunun ayrımını yaparken ve yaşarken hala zorlanıyorum. Bazen karıştırıyorum da. Anlamlandırmak güç de geliyor çoğu zaman. Ama oturup düşünmek, oturup dinlemek ve zaman ayırmak elzem değil artık. Seviyorum kendimle olan hasbihalimi. İremce düşünmeyi ve İremce olan duyguları. Duygular üzerine biraz daha konuşalım bence bu yarım kaldı gibi. Gecenin 3'ü ve benim pilim bitti sanırım. O zaman bu yazının part2'si gelsin. Hiç öyle bakmayın youtube'da oluyorsa burda da olur. Part2 gelsin diye yorum gelmedi ama içimden geldi. Bu da yeter:)
Staja gitmeme 3 saat kaldı uyanmama ise 2 falan. Şu an şans diliyorum bana. Bir de arkada çalan şarkıyı yazmadan gidemem: Mavi Işıklar- İyi Düşün Taşın! Öyle Bir Geçer Zaman ki dizisiyle tanıdım bu şarkıyı, şimdi de bu şarkıyla duygularımı tanıyorum. Hayat ne garip değil mi?